Akyaka-Ören
   
   Gökova Körfezi
 Akyaka-Ören yolu
"Roma'yı gör de öl derler oysa Gökova'yı gör de yaşa" Halikarnas Balıkçısı 
     
      
     
     Akyaka Ören yolu virajlı ama bol manzaralı bir yol.
     
     
 Akyaka dan Sakar geçidinden  çıkmadan orman yolunun kenarından geçen yol tüm Gökova körfezini  paralel olarak katederek Ören e ulaşıyor. Tabiki deniz kenarından  gittiği için doyumsuz manzaralarıda sunuyor. Dar olmasına rağmen  bozuk olmayan güzel bir asfalt yolu var. Oldukça virajlı olduğundan gece  tehlikeli olabileceğini tahmin ediyorum. 
 
 
  
 
 Her viraj çıkışında tarif edilemez güzellikte koylar çıkıyor
 
 
 
 Yol üzerinde  köyler haricinde pek yerleşim yeri yok. Ege kıyılarını istila eden  yazlıklara hiç rastlamadık. Bir kaç güzel koy gördük ama biraz ıssız  olduğu için Akbük e kadar denize girmedik.
 
  
 
 Yolda durup bol bol fotograf çektik. Yol dar olduğu için arabayı dikkatli park etmek lazım.
 
 
 
 Akbük koyu
 
 Akbük  koyu gerçekten çok temiz ve güzel bir denize sahip. Etrafta kafeler ve  restaurant lar haricinde pek bir yerleşim yok. Bizim yazlığımız bulunan  Aydın-Akbük her ne kadar dağı taşı yazlık olduysa da buranın doğallığı  korunabilmiş. Akbük koyundaki halep çamlarının bir bölümü 2001 yılında  çıkan yangında yok olmuş, biz gittiğimizde bodur ağaçları gördük.
 
  
 
 Akbük sahili oldukça sakin
 
 
 
 Oldukça  terlemiş ve sıcaktan pişmiştik ki Akbük sahilinde bir tur attıktan sonra  daha fazla sabremedik ve azmağın  önünde denize attık kendimizi. Plaj Eylül ayından olsa gerek çok  kalabalık değildi. Plajda epeyce fazla sayıda yabancının olduğu dikkat  çekiciydi. Yabancıların bizim ülkenin nimetlerinden daha fazla  faydalandığını ve bunun parayla çok fazla ilgili olmadığına, bol bol  okuyup yeni yerler keşfetmekle ilgili birşey olduğunu düşündük.
 
  
 
 Kazların meraklı bakışları altında denize girdik. Kazlar oranın devamlı ev sahipleri
 
 
 Akbük  koyundan tekrar Gökova-Ören yoluna çıktık ve bu sefer batıya Ören'e  doğru yol aldık. Camlarımızı kapattık çünkü heryer arı kovanı dolu.  Sabahtan bir bal arısı Olcay araba kullanırken sokmuştu.
 
  
 
 Akbük ve azmak tepeden harika görünüyor. Karşıdaki yanmış halep çamları bölgesi görünüyor.
 
 
 
 Ören (Keramos)
 
 
 Dolanan  yollardan Ören'in dar yollarına girdik ve dosdoğru sahile vardık.  Merkezi bir yerde arabayı parkedip pansiyon aramaya başladık. Yorgun  olduğumuzdan çok fazla oda sorup araştırmadan sahil kensarında Maçalı  pansiyonda geceliği 50 TL/oda dan kaldık. Ev biraz eski olmasına rağmen  otantik ve samimi geldi bize. Oda küçük bir ev gibi kalabalık bir aileye bile yeterdi.
  
 
 Ören sahili. Mevsim itibarıyla denize giren pek yok.
 
 
 
 Ören'in güzel bir yerde  olmasına rağmen çok yerleşilmemiş olmasını anlayamamıştık baştan ama  limandan Ören in arkasındaki dev gibi bir termik santral bacasını  görünce nedenini anladık. Kim bu dev gibi bacanın yanında yazlığının  olmasını ister ki.
 
  
 
 Önde Ören in turistik tesisleri arkada Gökova nın pipisi
 
 
 Ören düşük nemli atmosferine sahip olduğu  için romatizma, astım ve kalp problemi olan insanlara iyi geliyormuş.  Denizi çakıllı ama temizdi ve mevsim itibarıyla olsa gerek hiç  kalabalık değildi. Ören, 8.5 km Türkiye'nin en uzun halka açık plaj ve  sahil bandına sahip yeriymiş. Tabiki devletimiz bunu kocaman bir termik  santralle taçlandırmış.
 
  
 Karşılıklı iki dalgakıran üzerinde yunus a binmiş çocuk heykeli var.
 
 
 
 Tabelalarda ok işareti Ören'i  gösterirken parantez içinde kerasmos yazıyordu. Yeri nerede diye  ararken meğerse şimdiki Ören'in tam Kerasmos un üzerinde yapılmış.  Sağda solda tarihi eserler görülebiliyor. Seramik sanatının başlıca  merkezinden birisi olduğundan eski yunancada seramik anlamına gelen  ceramic kelimesinden gelmiş keramos ismi.
 
 Daha fazla bilgi
 
 
 [1] Akbük / Wowturkey.com
   [2] Gökova Körfezi / wikipedia
   [3] Ören belediyesi elektronik dergisi 
   
 
   
 
Harita
View Akyaka-Ören in a larger map
 
 
Gezilerinizi bizlerle paylaştığınız için sizlere çok teşekkür ederim. Ayrıca fotoğraflar muhteşem...
YanıtlaSil