Kayıtlar

Sardes / Salihli / Kurşunlu

Resim
Bunaldığımda ruhuma en iyi gelen şeylerden birisi gezmek. . İkizlerizlerimiz dünyaya geldiklerinden beri dolu dolu bir gezi yapmaya fırsat olmuyor. Gezi olunca hep uzak mesafeler düşünüyor. Yakındaki mekanlar zaten yanıbaşımızda nasıl olsa gideriz deyip hep ertelediğimiz yerler oluyor. Bende fırsat bu fırsat deyip yakınları keşfediyorum.

Akbük

Resim
80'lerin ortalarında Özal'ın parladığı yıllardayız. Türkiye'de bir kooperatif furyasının getirdiği bir inşaat çılgınlığı yaşanıyor. Ben lisedeyim. 2-3 kişi bir araya gelip bir kooperatif kurup üye bulmaya çalışıyorlar. Babam ve iş yerinden arkadaşları da bu rüzgara kapılıp bir sahil yapı kooperatif kuruyorlar. Ucuz arazilerin bulunduğu sahillere akın başlıyor. Biz de babamlarla beraber takılıyoruz peşlerine. Yazlık yapılacak Didim'e bağlı Akbük'e gidiyoruz. Akbük o zamanlar sadece bir köy. Git gel kooperatif her türlü zorluğa rağmen bitiyor ve o zamandan bu zamana gittiğimiz yazlık mekanımız oluyor Akbük. 

Ödemiş

Resim
Ödemiş çocukluğumdan beri hep içerisinden geçtiğim ama gerçek anlamda gezemediğim bir şehir. Bütün dünyayı geziyoruz da burnumuzun dibindeki yeri tam anlamıyla bilmiyoruz. İkizler den dolayı uzak yerlere gitmeye fırsat bulamıyoruz. Günübirlik Ödemiş benim için iyi bir kaçamak oldu. Yıldız oteli ve bağlantılı han belediye tarafından kamulaştırılarak başarılı bir şekilde restore edilmiş ama yanı başında dökük ve çirkin duran bir otopark var. Ödemiş'i yeniden gezmek için İzmiriz grubunun etkinliği güzel bir fırsat. Ödemiş'e vardığımızda şehrin sokaklarına dalmadan önce ilk olarak Ödemiş Belediye'si tarafından yeni kurulmuş Ödemiş Yıldız Kent Arşivi ve Müze(ÖYKAM) 'sine uğruyoruz. Kent arşivi müzeleri son zamanlarda kentlerde kurulan çok önemli oluşumlardan biri. Kentlerle ilgili  hem kültürel nesnelerin koleksiyonları hem de tüm kent tarihi ile ilgili orijinal kaynakların toplandığı bir yer. Toplanan ve bağışlanan eşya, kitap, gazete ve fotoğraf gibi kaynakl...

İzmir'de falafel

Resim
İşim Konak'ta olduğundan ne zaman işten bunalsam öğle arası İzmir'in farklı sokaklarına atarım kendimi. Bir saatlik öğle arası tatili havamı değiştirmek için yeterli gelir. Arada bir gittiğim yer oteller sokağı da denen Kemeraltı'ının ana sokağı Anafartalar caddesinin devamı olan caddedir. Anafartalar caddesi valiliğin yanındaki Kemeraltı girişinden başlar ve ilginç bir şekilde Basmane garında biter.  Geçenlerde yine sıkıldığım bir öğlen arası o tarafa yürüdüm. Bora Suriye'lilerin açtığı salaş bir falafelciden bahsediyordu. Kanada'da arada falafelcilere giderdik. İzmir'de böyle otantik yeri ziyaret etmek eski günleri hatırlamak istedim. Kendi ülkesinden ayrılıp yepyeni bir ülkede de hayatını kazanmanın en kestirme yolu kendi yemeklerini sunmaktır. Çünkü evde rutin olarak yaptığın şey para kazanacağın uğraş haline gelebilir.

Yelkenli Deneyimi

Resim
Akademisyenlerin oluşturduğu camiada teorikçiler ile pratikçiler vardır. Mesela teorik fizikçiler tek bir deney yapmadan evrenin sırlarını düşünceyle anlamaya çalışırlar. Stephen William Hawking mesela sadece 3 parmağıyla evrenin sırrını özetlemiştir. Yelkenin en zevkli anı; yatan yelkenliyi dengelemek. Vücut ağırlığı da kullanılıyor. Benim yelkencilik tutkum da böyle bir şey. Bir yelkenliye adım atmadan yelkencilik konusunda her türlü kitabı ve seyahat hikayelerini okuyan nadir insanlardan birisiyimdir. Yelken ve denizcilik tutkusu bana büyük heyecan veriyor ama bunu gerçekleştirecek imkan bir türlü denk gelmedi. Önümüzdeki süreçte de denk geleceğini pek düşünüyorum. Bunda tembelliğimin de biraz payı vardır. Sanırım hayatımı hep "teorik yelkenci" olarak sürdüreceğim.

Tekneyle Dünya Turu

Resim
Tekneyle dünya turu küçüklüğümden beri ilgimi çekmiştir. Bir limandan ayrılıp yıllar sonra aynı yerden geçmeden hep aynı yöne gidip tekrar başladığın limana gelmek çok enteresan bir şey. Bu işi ilk Macellen (ve ekibi) yaptığı için lise kitaplarından dünyanın yuvarlaklığını Macellan kanıtlamıştır diye biliriz. Tekneyle dünya turu yapan sayısız insan vardır dünyada. Hatta tek başına yapanlar var. 

Tüketim ve blog yazılarının azalması

Resim
Aktif olarak güncellediğim iki adet bloğum var. Bunlardan caglar.ca bloguna 2006 yılında başlamışım. Yılda 30 blog yazım 2010 yılından itibaren düşüş kaydetmiş ve en son yazım neredeyse 1 sene önce yazmışım. İkinci bloğum ikiziz.biz 'de de bir azalma söz konusu. Her ne kadar çok iyi yazı yazmayı beceremesem de yazı yazmanın okumaktan daha önemli olduğunu biliyorum. O yüzden blogları canlandırmanın bir yolunu bulmam aklımın bir köşesinde hep var. Takip ettiğim blogları Google'ın sağladığı Reader uygulamasını kullanarak okumayı alışkanlık edinmiştim. Reader her gün gmailden bile daha fazla kullandığım bir uygulama oldu.  Geçen hafta google bana göre sürpriz bir kararla 1 Temmuz 2013 den itibaren reader servisini kapatacağını duyurdu . Çok şaşırdım çünkü bu servisin çokca kullanıldığını düşünüyordum. Google blogların ve RSS servislerin mikro bloglar ve sosyal ağlar karşısında azalmasını sebep gösteriyor. Aslında daha önce çokca kullandığım google notebook u...