Kavacık-Çamlı


Parkur Uzunluğu: ~15 km.

Bölge: Seferihisar


Sonbahar yaprakları
Sonbahar yaprakları

Sonbaharın gelişi en güzel çınar yapraklarından belli oluyor.


Kavacık: Dağı bağ yapan köy



Güz yürüyüş programında muhakkak bir Balçova-Seferihisar arasına bir yürüyüş düzenlenir. Yürüyüşün bir amacı Kavacık, Gödence taraflarında yetişen çok güzel tadı olan Kavacık üzümlerinden almak. Çok üzüm cinsi bilmiyorum ama benim yediğim en güzel üzüm diyebilirim. Alfanson(Enfes) denilen, iri, mor renkli ve çok tatlı olmayan bir üzüm. Köylülerin söylediğine göre hiç hormon ya da ilaç kullanılmıyormuş, yani organik üzüm.

Ben üzüm bağlarını yumuşak bir toprakta yetişir bilirdim. Yürürken sık sık üzüm bahçesinden geçtiğimizden biliyorum ki Kavacık üzümü burada taşlık alanlarda yetişiyor. Kayaların arasında bağları görünce hayret ediyor insan.



Kavacık a Balçova dan Buca ya giden otobandan Uzundere sapağından gittik. Önce yol çok genişti ama sonra gittikçe daralıyor ama çok güzel manzaralı. Kışın soğuk havalarda yol kapanırmış, birde Güzelbahçeden de giden bir yol var. Kavacık lıların eşekli bir protestosu sonucunda[5] İzmir-F.Altay dan 24 nolu bir otobüs seferi konmuş.



Parkur, Kavacık taki köy kahvesinde üzüm aldıktan ve çay içtikten sonra başladı. Parkur nispeten kolay. Kavacıktan batı ya doğru dik yamaçtan aşağıya iniliyor. Dere vadisinde hiç bir yere sapmadan Seferihisar yolu üzerindeki Çamli koyüne ulaşılıyor. Yaklaşık 15 km uzunluğunda parkurda zaman zaman derenin içinden ilerleniyor. Gittiğimiz zamanlarda dere kuru olduğu için çok büyük bir zorluk yaşamadık.

Tahta köprü

Tahta köprü
Demek ki sular yükseliyor ki bir derme çatma körü yapılmasına gerek duyulmuş.


Bir dahaki sefere yapılacaklar:



- Yakınlardaki Çukurboz(ya da Güney) mevkiinde çok eski dönemlerde yaşamış insan topluluklarının yaşadığı sanılan mağralar[4]

-Yalçın ve Çınar Şelaleleri

-Derede zaman zaman altın ve mozaik(?) çıkarılan maden ocakları.

-Üzüm festivali


Alınabilecekler:

-Kavacık pekmezi
-Kavacık üzümü(Ekim aylarında)


Araba bozulunca Deniz Kenarında: İlk köprü
Sık bitki örtüsü: Çam ormanı: Dağınık evler:
Eğreltiler ve zeytinler: Kestirenler
Meşe:
Çitlenbik:
Fikret öğretmen ve İbrahim abi Üzüm bağları Çamlar yerine zeytin


Yürüyüşte öğrendiklerim:


Doğa yürüyüşlerde spor yapma, mis gibi dağ havası almanın yanı sıra farklı kesimlerden gelen, farklı meslek guruplarından kişilerlede tanışma ve sohbet etme şansına da sahip oluyoruz. Bu sohbetlerden çok şey öğreniyoruz. Bu yürüyüşte bizim kulübte ilk defa yürüyüşe katılmış, Ege Üniversitesinde öğrenim görevlisi bir biolog da vardı.

Ona hep merak ettiğim yerde çiçek gibi çıkan, yeşil üzerinde kadife gibi ince tüyleri olan bitkiyi görüp neden çam ağamların tersine çok tüylü olduğunu sordum. Bu bitkiler tüylerinin üzerinde bir nem tabakası tutabilirlermiş. Bu nem tabakası kurak havalarda bitkinin su kaybını en aza indirirmiş. Tıpkı bazı marketlerin kapılarındaki hava üfleyen cihazlar gibi. Gerçektende kurak yaz mevsiinde bu bitkilerin ayakta kaldığını hayretle görebilirsiniz.
Harita


View Larger Map
Kaynaklar:
[1] http://tr.wikipedia.org/wiki/Kavac%C4%B1k,_Konak
[2] http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2004/Eylul/19/Haber_25898.aspx
[3] http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2004/09/17/egeb/egeb7.html
[4] http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2000/10/27/254984.asp
[5] http://www.gazeteyenigun.com.tr/icerik.asp?page=guncel&nID=974&tarih=2006-05-04

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Salda Gölü

Farklı bir rota: Kıyıkışlacık (İasos)

Akyaka-Ören